Konuya giriş: Birçok kimliğe sahip olma
Kuruma yerleştirilen çocukların kendilerini farklı insanlara ve kültüre bağlı hissetmeleri onlar için genellikle kafa karıştırıcıdır. Çocuğun çok korktuğu durumlarda (uzmanlar tarafından, ebeveyni çok üzgün ve kızgın olsa bile, zorla onlardan alındıysa, ya da ebeveyni ölmüşse, ya da ebeveyni ayrılık anında mutsuzsa) bağlılıkları aniden kırılır. Çocuklar biyolojik ailelerine bağlılık ve kurum personeline bağlanma konusunda ikiye bölünmüş hissederler. |
İKİ AİLEYE AİT OLMA: BAĞLILIK VE KİŞİLİK ÇATIŞMASI |
Çocuk kuruma yerleştirildiğinde 3 yaşından büyük ise kendi biyolojik ailesine bağlanmış demektir. Bu bağlılıkların işlevsiz, korku ve belirsizlikler ile dolu olabileceğini düşünüyoruz. Biyolojik aile çocuğa iyi bakamamış olabilir ama yine de bu tür bağlılıklar çocuğun kişiliğinin önemli bir parçasıdır. Çocuk kuruma yerleştirildiğinde sık sık bağlanma problemiyle karşılaşır; ”Biyolojik aileme bağlandım ama şimdi bakıcı annem bana ilgi ve sevgi gösteriyor. Bunu suçluluk duygusu hissetmeden ya da aileme ihanet etmeden nasıl kabul edebilirim? ”Eğer biyolojik ailenin kuruma karşı çözülmemiş sorunları (öfke ve kıskançlık gibi.) varsa ve onları çocuğun kalbini çalan biri gibi görüyorlarsa bu durum çocuğu daha da acı verici olabilir. Çocuğunuza başkalarının bakmasının gerektiğine karar vermek ve ‘yeni yerleşim’in kaynaklarının daha fazla olduğunu bilmek zor bir durumdur. |
BİYOLOJİK AİLENİN VE BAKICI ANNENİN İLK TEPKİLERİ
|
Eğer şiddete ve ihmale (ilgisizliğe) maruz kalan bir çocuğun bakımını üstlendiyseniz, çocuğun ona bunları yaşatan, onunla iletişime geçmeye ve ziyaret etmeye gelmeyen biyolojik ailesine kızgınlığı ve öfkesi doğaldır. Diğer bir doğal tepki olan tutum ise: “Ailen hakkındaki her şeyi unutalım, kendini sadece bizimle güvende hisset.”’tir. Çocuk kuruma yerleşirken kendini güvende hissedene kadar bu iyi bir fikir olabilir ancak bir süre sonra, çocuğun iki bakıcıya sahip olduğu fikri onun kimlik gelişimi için onunla açıkça konuşulmalıdır. Diğer oturumlarda açıklandığı gibi, bir süre sonra küçük yaştaki çocuklar bakıcılarıyla derin bir bağ oluştururlar. Bu durumda muhtemelen çocuk bakıcılara “anne” ya da “baba” demeye başlayacaktır. Büyüdükçe geçmişini anlamanın bir yolunu bulması gerektiğini bilerek bunu kabul edebilirsiniz. Çocuğun parçalanmış bağını yoğun bir çatışmaya dönüştürmeden bakıcı annenin biyolojik aileye karşı olan doğal hisleri çözümlenmelidir. Bu zaman alır. Biyolojik aileye duyulan öfke ve dargınlığın, çocuk tarafından çocuğun kimliğine karşı duyulan öfke olarak algılanması ihtimalini bilmek önemlidir. Kuruma yerleştirilen çocuk kendi isteğiyle biyolojik ailesini inkâr etme ya da unutmaya çalışabilir, ama bunun bedeli kendi içinde ikiye bölünerek bir yarısının kendi ailesi diğer yarısının bakıcı annesi olarak birleşmesi mümkün olmayan iki durum arasında kalmaktır. Er ya da geç bu, özellikle ergenlik çağlarında yetişkin kimliğini oluşturmaya çabalarken çocuk için problem olacaktır. Çocuk her seferinde psikolojik gelişimine bağlı olarak yeni bir duruma eriştiğinde kendisiyle ilgili daha olgun anlayışa sahip olur. Kimliği ve geçmişi hakkında yeni bir fikir oluşturmak zorundadır, bu da uzun yıllar alan bir süreçtir. |
ÇOCUĞUN AİLESİNE SAYGI DUYARAK ÇOCUĞA SAYGI GÖSTERMEK Araştırmalar gösteriyor ki bakıcı anneler ile biyolojik aileler arasındaki çatışma, konu ne olursa olsun, çocukların gelişimi için zararlıdır. |
Konuşma ve Düşünme için Sorular:
|