Konu B: 3-11 Yaş

 

ÜÇ YAŞ VE ÜSTÜ ÇOCUKLARIN AYRILMA TEPKİLERİ


Üç yaşından büyük çocuklar, biyolojik ailelerine ya da başkalarına bağlanmışlardır. Hayatının ilk aşamasında çocuk kuruma yerleştirilmişse, kurum personeline daha rahat bağlanırlar. Zor ayrılıkları deneyimledikleri için kendileri hakkında bilinçli fikre sahip olurlar.


Eğer çocuk zor ya da uzun süreli ayrılığı deneyimlediyse, üzüntü süreci ve iyileşmesi bakıcı annenin çocukla neler yaşadığı konusunda açık konuşma isteğine bağlıdır.


KAYBIN DUYGUSAL YORUMU: DÜŞÜK ÖZSAYGI


Çocuklar normalde zor yada çok uzun süreli ayrılığa duygusal olarak cevap verirler.
“Sevilmemiş ve değersiz olduğumdan dolayı terk edildim”.
Bu yorumun duygusal olduğunu anlamak önemlidir ve yapacak çok az şey vardır. Çocuğun bu düşüncesi bakıcı annesinden elde ettiği bilinç ve akılcı açıklamalarla bilmekten çok bir his haline gelir. Çocuk bakıcı anne tarafından verilen bütün akılcı açıklamaları tekrarlar, ama aynı hissi yine hisseder, hayatın anlamının eksikliği ile sürekli utanç hisseder.


DEĞERSİZ HİSSETMEYİ ÖNLEMEK İÇİN TAKTİKLER


Değersiz ve reddedilmiş hissetmeye hiçbir çocuk dayanamaz. Buna karşı bir psikolojik savunma geliştirir. Bu savunmalar işlevsiz gibi gözükebilir ancak, tamamıyla çocuğa göre mantıksaldır. Çocuk başka bir kayıptan kendisini korumaya çalışır, daha olgunlaşmadıkları için ıstırabı önleme şekilleri çok ilkeldir. Ama hatırlayın ki, üzüntü ve depresyonunu önlemek için o anda yapabileceği en iyi çözüm budur. Bu tepkileri zor ayrılığı deneyimleyen her çocukta görürsünüz. Bu gergin, yıkıcı ve oynayarak öğrenme için çocuğun harcayacağı bütün enerjiyi alır.

  • Bazı çocuklar aynı duyguyu tekrar yaşamamak için geçmişten bahsetmeyi reddederler.
  • Bazı çocuklar başkalarına yakınlaşırken soğukkanlı ve nispetçi davranarak her ne olursa olsun mutlu oldukları tavrını takınmayı seçerler.
    “Sizi, arkadaşlarınızı, yada kimseyi umursamıyorum. Benim için hiçbir şey önemli değildir. Beni yalnız bırakın!”(bkz.5. oturum çekingen bağlanma taktiği) bu tavır anlaşılabilirdir çünkü bu çocuğu bir süre yeni bir kaybı deneyimlemek ve kaybetmenin onu üzmesinden korur.
  • Bazı çocuklar aşırı bağımlı olmaya çalışır, “her zaman iyi kız/oğlan” dırlar. Bakıcı anneleriyle her zaman hemfikirdirler. Çatışmayı önlemek ve herhangi bir şey ya da bakıcı anneleri ile hemfikir olmadıkları bir konuda bağımsız bir fikre sahip olmayı önlemeye çalışırlar. “Sen bana ne yapacağımı söylemezsen, ben kendim bilemem”. Karar vermekten korkarlar çünkü bu başkalarının düşüncelerine ters gelen bir durum olabilir.
  • Bazı çocuklar “mükemmeliyetçi”dir. Her şeyi yapmaya ve yaptıklarını sürekli kontrol etmeye çalışırlar. Küçük hatalar yapmaktan ya da verilen görevi tam anlamıyla yapamamaktan korkarlar. Herhangi bir görevde hata yaptıklarında, umutsuzluğa kapılırlar. “Ben ne yaparsan yapayım, yanlış yapıyorum, ben bir hatayım, her ne kadar çalışırsam çalışayım hiçbir şeyi düzgün yapamam, ben bir aptalım, ölmek istiyorum” gibi…
  • Bazı çocuklar “sürekli kıpır kıpır ve stresli”dirler. Ya çok hareketli ya da az hareketlidirler. Oturdukları yerde oturamaz ve dinlenemezler, heyecanlı bir şekilde sürekli konuşabilirler, bu durum enerjik bir çocuktan daha fazlasıdır. Bu hiç durmak bilmeyen bir çocuktur. Böylece geçmişini kafasından atmaya çalışır.
  • Bazı çocuklar “inzivaya çekilmiş” gibi davranırlar. Kendilerini oyuncakları, bilgisayarı ile odalarına kapatırlar. Arkadaşlarını çağırmayı ya da dışarı çıkmayı reddederler. Sosyal olaylar ya da davetleri sevmez ve gitmemek için sürekli bir bahane bulurlar. Düşüncelerinin altında yatan şey “Eğer sosyalleşmez ve arkadaşsız kalırsam, kimse beni bir daha reddedemez”dir.
  • Bazı çocuklar ailelerinden ya da ayrıldıkları kimselerden nefret etme ya da onlara kızgın olmayla ayakta kalırlar. Bu düşünce onları özlemenin verdiği ıstırabı uzak tutar.

 


AÇIK KONUŞMA ÇÖZÜM BULMA VE KAYBI AŞMA KONUSUNDA YARDIMCI OLUR – AÇIK KONUŞMA İÇİN ALAN YARATMA


Ayrılık tepkileri araştırması, bakıcı annenin açık konuşmasının çok önemli olduğunu açıkça gösterir. Çocuk ayrılık deneyimi hakkında konuşmaya başladığında, bu konu hakkındaki duygu ve düşüncelerini düzenler. Kaybetme hissinin verdiği gerginliğin gittikçe azalmasını sağlar. Anlayış ve hatıralar daha iyi düzenlenmeye başlanır. Çocuk, diğer çocuklarla aynı basamağa ulaşana kadar onun oynamasına, keşfetmesine ve öğrenmesine engel olmayan doğal bir üzüntü duyar. Amacınız bütün üzüntüyü uzak tutmak değil, çocuğun yaşadığı üzüntüden dolayı yaşadığı gerginliği azaltmasına ve kafasının karışıklığını gidermeye yardım etmek olmalıdır.


Araştırma ayrıca eğer bakıcı anne çocuğu inkar ederse, umursamazsa ya da çocuğun yaşadıklarını küçük görürse, çocukların kendi tepkilerini idare etmeyi öğrenemediği ve bunun kişilik gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği üzerinde durur. Örneğin, önceden çocuklar kuruma yerleştirildiklerinde yada evleat edinildiklerinde, bu sosyal kurallara gore utanç verici bir durumdu, çocuğun damgalanmış hissetmesine yol açıyordu, akılları ermeye başladığında “kendilerinin oldukları gibi kabul edilmedikleri” düşüncesiyle şok oluyorlardı. Sonuç olarak, çoğu çocuk ağır bir travma geçiriyordu. Evlatlık alınan ya da bakıcı anne yanına yerleştirilen çocuklarla yapılan bir görüşmedeki ortak şikayet : “Hiç kimse benimle ailemi kaybetme gerçeği hakkında konuşmadı.” ’dır.


rum_livingroom


Öyleyse sizin göreviniz çocukla birlikte onun kendini özgür hissedeceği bir alan yaratmak ve onu geçmişinde yaşadıkları deneyimlerle ilgili konuşmaya davet etmektir.


Bu bir çok etkinlikle olabilir.
Çocukla yaşadığı kayıp hakkında nasıl ve ne zaman konuşacağınıza karar vermelisiniz. Bir grup çocukla günlük işlerinizi yaparken bunu yapmak konuşmak için iyi bir fırsattır.


Sabırlı olun, konuşma süreci haftalar ya da yıllar alabilir. Çocuk yeni bir olgunluk ve gelişim aşamasına geldiğinde, bunu tekrar konuşmak ve olaya yeni bir bakış açısından bakmak isteyebilir.



ÇOCUĞUN KENDİ TEPKİLERİNİN NORMAL OLDUĞUNU ANLAMASINI SAĞLAMAK


  • Üstteki paragrafta bulunan “Değersiz hissetmeyi önlemek için taktikler”listesine bakın.
  • Çalıştığınız çocuklarda terk edilme hissine karşı hangi savunma sistemini daha sık gördüğünüzü araştırın. Siz ve çocuğunuz kendisini iyi hissettiğinde ve zamanınız varken, onunla çocukların hayatlarındaki önemli kişileri kaybetmenin ortaya çıkardığı tepkileri konuşmak istediğinizi söyleyin. (bağlandıkları anne, baba, kardeş, evcil hayvan vb.)
  • Çocuğunuzun hissettiği tepkiyi tanımlayın ve ona çoğu çocuğun önemli bir kişiyi kaybettiğinde bunu yaşadığını sizin bu durumu anladığınızı anlatın. Örneğin;
  • “Bazen çocuklar çok sevdikleri birini kaybederler ve başka birini daha kaybetmekten korkarlar. Başkalarıyla konuşmayı reddeder ve bütün gün odalarında kalırlar. Bu çoğu çocuğun yaptığı ve sanırım çok duyarlı bir şeydir. Çünkü eğer odalarında yalnız kalır ve kimseyle arkadaşlık kurmazlarsa, tekrar reddedilme ihtimalleri olmaz. Bunu çok iyi anlıyorum”
  • Ya da çocuğa kendi çocukluğunuzdan aynı şekilde bir hikaye anlatabilirsiniz:
  • “Ben senin yaşındayken annem ve babam çok yoğundu ve çoğu zaman yalnız kalırdım. Arkadaş edinmeye çalıştığım kişiler beni reddettiler ve bu beni rahatsız etti. Bende bütün gün odamda yalnız kalmayı seçtim. Başkalarının beni sevmediği ve beni reddecekleri düşüncesiyle onlarla iletişim kurmayı istemedim. Büyüdüğümde ise birçok çocuğun bunu yaşadığını gördüm. Bence bu akıllıca bir şeydi çünkü böylece reddedilmekten kendilerini koruyorlardı”
  • Çocuğa terk edilmiş bir çocuk hakkında (Oliver Twist yada kendi ülkenizden bir masal gibi…) bir masal okuyabilir ya da uydurabilirsiniz. Çocuktan masaldaki çocuğun nasıl hissettiğini ve ne düşündüğünü tanımasını isteyebilirsiniz.
  • Çocukla beraber bebekler, boyama kitapları ya da oyun hamuru kullanarak çocuğun terk edildiği yada ailesini kaybettiği hikayeler oluşturup çocuğun durumun üstesinden gelmesine yardımcı olabilirsiniz.
  • Başka çocuklar ve ergenlerle beraberken çocuğa bir cep telefonu verip (ya da video çekebilen bir kamera) diğer çocuklarla ailelerini kaybetmenin ne anlama geldiği konusunda görüşmesini ve küçük bir video çekmesini isteyebilirsiniz. Internet bağlantınız varsa, Facebook’tan yada başka bir yerden çocuğun kurma yerleştirilmiş başka bir çocuk bularak iletişim kurmasına yardım edebilirsiniz.
  • Çocuğun öğretmeniyle iyi bir iletişiminiz varsa, öğretmenden “Sevdiğiniz bir insanı ya da bir şeyi kaybetmek” temalı bir gün ya da hafta düzenlemesini isteyebilirsiniz. Öğretmenin yardımıyla, bütün çocuklar konu ile ilgili büyük anneleri yada başka kişileri kaybettiklerinde yaşadıklarını çizerek yada tiyatroda canlandırarak örnekler verebilirler. Sonra öğretmenle bir insanı kaybetmek konusunda çocuğa nasıl yardımcı olabileceğinizi görüşebilirsiniz.

 

Lütfen nasıl, ne zaman ve nerede bu fikirleri kullanabileceğinizi ya da size ilham verebilecek yeni bir tane üretebileceğinizi yazın. Uygulamanız sonrasında nasıl geçtiği, çocuğun bu duruma nasıl karşılık verdiği, sizin için neyin zor olduğu, denemekten ne öğrendiğiniz, ve nasıl devam etmeyi düşündüğünüz hakkında notlar alın.


ÇOCUĞUN KARŞILIK VERMESİNİ BEKLEMEYİ KABULLENMEK


Şimdi kaybın açık olarak konuşulabileceği bir alan yarattınız. Çocuğa odada bütün gün yalnız oturmanın iyi olmadığını söylemeyin, ya da tavsiyelerde bulunmaya çalışmayın. Sadece konuşmayı isterse onu dinleyin. Bu bir yada iki günü alabilir.
Eğer çocuk konuşmaya başlarsa, başınızla onu onaylayın, dinleyin ve ilgilenerek onun ne düşündüğüne ya da hissettiğine yorum yapın.


İlk önce yapmanız gereken şey çocuğun kendi kaybı hakkında konuşarak basitçe iyileşmesine yardım etmek ve onunla paylaşmaya ve onu dinlemeye istekli olduğunuzu göstermektir.
Çalışma yerinizi de bu şekilde belirleyebilirsiniz. Örneğin; “Biz bu kurumda ailenizi kaybetmenin ne demek olduğunu ve çocukların buna nasıl doğal olarak tepki verdiğini biliyoruz. Genellikle resim yaparak tepki verirler, ruhlarının donduğunu, hiçbir şeyi önemsemediklerini, sık sık değersiz olduklarını düşündüklerini çizerler. Bütün bu tepkiler doğal ve sağlıklıdır, ama diğerleri için anlaması zordur. Şimdi çocukların buraya gelmeden önce neyi deneyimledilerse onun üstesinden gelmeleri için onlara nasıl yardım etmemiz gerektiğini biliyoruz. Bununla ilgili konuşmak çocukların daha iyi hissetmesini sağlar, yeni arkadaşlar edinir ve okulda iyi vakit geçirirler. Öyleyse, buradaki herkes kaybetmenin ne demek olduğu ve nasıl üstesinden gelineceği konusunda uzman. Bu uzun zaman alabilir ama sizi hayata ve eğlenceye geri döndürür. Belki buna şu anda inanmıyorsunuz, ama biz hayatını seven ve yeniden başlayan birçok çocuk gördük”
 


ÇOCUĞUN TAKTİKLERİNİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARINI GÖSTERİN


Çocuğun sizin onu sabırla dinlediğinizi ve onun tepkilerini anladığınızı hissettiğine emin olduktan sonra, çocuğun taktiklerinin avantaj ve dezavantajları konusunda onunla konuşabilirsiniz.


Örneğin;
“Odamda bütün gün resim yaparken, büyüdüğümde iyi bir ressam olabileceğimi anladım. Bu bunun iyi yanıydı. Ama ben çok ama çok yalnızdım çünkü dışarıya çıkmaya ve arkadaş edinmeye cesaret edemedim. Her zaman bunu düşündüm ve kapıyı açmadan önce vazgeçtim çünkü alay edilmekten ve reddedilmekten korktum. Bunun kötü yanı buydu. Birlikte oynayacak kimsem yoktu. Okulda da diğerleriyle arkadaş olmam gerektiği konusunda girişimde bulunamadım. Bu hissi bilir misiniz?


Böylece çocuğa nazik bir şekilde korkuyu önleyecek taktiği bir anda göstermiş olursunuz. Ayrıca, onu bu uzun yolculukta yalnız bırakıp cesaretlendirirsiniz. Sonra tekrar reddedilmek ya da sevdikleri birilerini kaybetmek ile ilgili korkuları hakkında onlarla konuşabilirsiniz.
 


BAŞA ÇIKMA KONUSUNDA ALTERNATİF ÖNERİLER VERİN


Çocuğun başka bir kayıp ve yeni bir reddedilme konusunda korkusu ile başa çıkmayı öğrenmesi için bir diğer öneri;
Örneğin:
”Bir gün, eğer odamda yalnız kalmaya devam edersem, sonsuza kadar yalnız kalacağımı hissettim. Birinin arkadaş olmak istediğimde bana hayır demesinden çok korkuyordum. Ama halam bana, eğer arkadaş olmak istiyorsan, sekiz defa hayır cevabı ama iki defa evet cevabı alırsın ve bu iki evet cevabını veren kişi senin en iyi arkadaşların olur demişti. Halam bana başkaları tarafından bakılmanın kötü olmadığını, ve bundan utanmamam gerektiğini, yüz binlerce çocuğun ailesi olmadan yaşadığını söyledi. Böylece okul sonrası arkadaşlarımı eve davet etmeye başladım ve halam bana onlarla konuşmam konusunda yardım etti. Çoğu hayır dedi ama biri evet dedi ve onunla uzun yıllar boyunca en iyi arkadaş olduk. Belki korkunun üstesinden gelebilecek kadar güçlüsün ve başkalarını eve bir gün eve davet edebilirsin.”
Ya da:
“Yalnız kaldığında kızgın oluyor ve tartışmaya başlıyorsun, ve daha çok üzülüyor ve değersiz hissediyorsun. Belki bir daha ki sefere yalnız olduğundan dolayı kızgın olduğunu bize söylemeyi deneyebilirsin.”