Konu girişi A: Bilişsel öğrenme, sosyal ve duygusal çocuk gelişimiyle nasıl ilişkilidir?
|
||
KURUMA YERLEŞTİRİLEN ÇOCUKLARIN YETİŞKİN EĞİTİMİ VE ÇALIŞMALARINDAN UZAK TUTULMASININ NEDENLERİ |
||
Bazı çalışmalarda, kuruma ya da koruyucu aileye yerleştirilen çocukların %57’si işsiz kalmakta ve yetişkin hayatları boyunca hiçbir resmi eğitim almamaktadırlar. Sıklıkla evlilik problemleri, suç işleme ve uyuşturucu problemleriyle karşılaşmaktadırlar. Bu türlü üzücü durumların birçok nedeni bulunmaktadır. Öncelikle, aileden ve ilişkilerden dışlanmak, çocuklar için eğitimsel açıdan aile desteği alamamak anlamına gelmektedir. Bu çocukların akrabaları da büyük çoğunlukla eğitim geçmişine sahip değillerdir. İkinci olarak , , kurumunda ya da koruyucu ailede yaşamak bazı ülkelerde sosyal olarak lekeleyici bir durumdur ve çocuğun okul yaşamında dışlanmasına ve kendini aşağılanmış hissetmesine neden olmaktadır. Birçok kurum oraya yerleştirilen çocukların kurum dışında sosyal bir yaşama katılmalarını engelleyerek onları izole etmektedirler. Bu durumu gelecek oturumda göreceğiniz şekilde etkileyebilirsiniz. Üçüncü olarak, erken yaştaki kötü muamele ve mahrumiyet zekâ gelişimini geriletebilir ve çocuğun okulda dışlanmasına neden olacak davranış problemleri yaratabilir. Mahrumiyet daha kalıcı hiperaktif, basmakalıp, gergin ve dürtüsel davranış belirtilerine neden olabilmektedir. Bu türlü problemler, öğretmenlerin bu çocukları özel bir öğretim programına yönlendirmek yerine onları “yaramaz ve itaatsiz” ve rahatsızlık verici olarak nitelendirmelerine neden olmaktadırlar. Kuruma ya da koruyucu aileye yerleştirilen çocuklar ayrıca düşük doğum kilosu, erken (prematüre) doğum, ciddi doğum komplikasyonları ve hamilelik süresince annenin kendine kötü bakımından kaynaklı problemlerle oldukça yüksek oranda karşılaşmaktadırlar. Çocuğun düşük doğum kilosu (2400 gram ve daha azı) ile onun okul çağı IQ (WISC) testi sonucu arasında yakın bir ilişki vardır. Düşük doğum kilosu ve prematüre doğum, ayrıca çocuğun duyusal-motor problemleri, davranış ve öğrenme problemleri ve onun okul hayatı boyunca geçebildiği sınav sayısı oranını arttırmaktadır. Bakıcı anne teşviki ile beyin etkinliği ve gelişimi arasında yakın bir ilişki vardır. Dördüncü olarak, strong> normal ya da çok zeki olan birçok çocuk güven temeli eksikliği ve düşük özsaygı nedenleriyle öğrenme kapasitelerini tam olarak kullanmaz. Çocukların güvende hissetmelerine yardımcı olarak, doğal keşif davranışı desteklenebilir ve böylece çok büyük bir öğrenme kapasitesi açığa çıkarılabilir. Örneğin, Romanya’da, zeki çocuklar için özel bir okul, çok fakir ailelerin çocuklarında şaşırtıcı sonuçlara ulaşmıştır. Çocuklar bu okulda kalıyor ve onlara ilgi, güven ve şefkat veren öğretmenleri ve bakıcı anneleri var. Buradaki çocuklar sıklıkla ulusal matematik yarışma ödülleri kazanıyorlar. |
||
ÖĞRENME YAŞAM BOYU SÜREN BİR SÜREÇTİR. GÜVEN TEMELLİ BAKIMLA GELİŞME GÖSTERİR |
||
FAIRstart projesinin “hayat boyu öğrenme” kavramı altında temellendirilmesinin nedeni nedi budur: Duygusal, sosyal ve bilişsel öğrenme çocuğun doğumundan, okul öncesi hayat, okul ve yetişkin yaşamı boyunca verilen güven temelli bakımla geliştirilebilir. İlk birkaç yıl, herhangi bir destek ve bakım duygusal, sosyal ve bilişsel öğrenmeyi geliştirir. Ancak 3-5 yaşları arasında bilişsel öğrenme kendi başına bir süreç olmaya başlar. Eğer bir bebeği iyi bir şekilde uyarır ve onu beslerken onunla konuşursanız, onun aynı zamanda da duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini de desteklemiş olursunuz. Çocuk okula başladığı ve öğrenmeye hazır olduğu zamansa, başarıları ve aldığı notlar daha çok onun okul öncesi dönemde aldığı bakıma bağlıdır. |
||
ÖĞRENME SÜRECİNİN TEMELİ: KEŞFETME DAVRANIŞINI DESTEKLEME |
||
Çocuğun okula iyi bir şekilde başlamasını sağlayan zaten uygulamış olduğunuz en önemli iki çözüm: Güven Temelli bakıcı anne davranışı öğrenmenin öncelikli şartıdır. 4.oturumdan hatırlayacağınız gibi (Profesyonel bakım nasıl uygulanır?) düzenli bakım çocuğa güven temelini verir. Ancak bu, bakıcı annenin davranışının tutarlı olduğu zamanlarda geçerlidir, bakıcı anne çocuğa karşı hassas davranır ve çocuk korktuğu zamanlarda onun yanındadır, bakıcı anne çocuk dengesini kaybedince ona karşı sakin ve naziktir ve çocukla diğerlerinin düşünceleri ve duygularını anlama konusunda konuşmalar yapar. Bu yöntem çocuğa güven temeli duygusunu vermektedir. 4.oturumdaki Uygulama ve İlişki kurma terimlerinden hatırlayacağınız gibi, eğitimci ya da öğretmenin, çocukla bir güven ilişkisi kurmayı sağlaması ve bu kurulan ilişki üzerine odaklanması gerektiği açıktır. Görevlerde başarılı olmak ve çocuğun matematik, dilbilgisini anlamasını ya da ödevlerini yapmasını sağlamak için, çocuk öğretmenle pozitif bir sosyal ilişki kurmayı deneyimlemelidir. Diğer bir deyişle, eğer çocuklar öğretmenlerinden korkarlarsa ne kadar zeki olurlarsa olsunlar büyük olasılıkla çok az öğreneceklerdir. Güven temelli bir öğretmen ilişkisine sahip olma, bağlanma sisteminin yorucu etkinliğini sonlandırır ve keşif sistemi için uygun bir ortam oluşmasını sağlar. Çocuk, bakıcı anneden uzağa emekler ve çevreyi keşfetmeye başlar, oyunlar oynar, merak eder, oyuncaklarla deney yapar ve diğerleriyle sosyal ilişkiler kurar. Keşif davranışları listesine 3 yaş ve üzerinden itibaren “ öğrenme ve çalışma” yı da ekleyebiliriz. Öğrenme, ayrıca okulda da, kolayca eğlenceli bir deneyim haline gelir. Çocuk sadece bilgiyi pasif bir şekilde elde eden değil ayrıca öğretmenler ve akranlarla beraber çalışabildiği bir öğrenme sürecinde aktif bir ortaktır. |
||
NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ ÖĞRENME |
||
Öğrenmenin iki önceliği vardır, etrafındaki dünyayı algılayabilmeli ve öğretmenin söylediklerine ve sunulan materyallere nasıl dikkat edileceğini bilebilmelisiniz. Bu herhangi bir şeyi öğrenmek için öğrenmeniz gereken bir şeydir. Bakıcı annenin yakınlık kurduğu sırada öğrenme için gerekli fonksiyon ve araçların sağlandığı bir bebek, bakıcı anne onunla ilgilendiğinde bakıcı anneyle iletişim ve etkileşim kurar. Bu nedenle anne ya da ilk bakıcı anne bebeğin yaşamdaki en önemli öğretmenidir. İyi bir bakıcı anne bebeğiyle nasıl iletişim kurar ve bu bebeğe öğrenme için yararlı araçları nasıl sağlar? İyi bir bakıcı anne bebeğe gerekli fonksiyonları nasıl oluşturacağı ve öğreneceği konusunda ona yardım sağlayacak yollarla ona tepki verir. Bu nedenle karamsar, kafası karışık, gergin ya da tutarsız bakıcı anneleri olan çocuklar yaşamlarının geri kalanında çoğunlukla öğrenme ve bilişsel gelişim sorunları yaşarlar. Konsantrasyon:
Bakıcı anne çocukta pozitif duygular uyandırmaya çalışır. Bu bebek bakıcı anneyle iletişim halindeyken, ona karşı birçok duygu hissedeceği ve otomatik olarak bakıcı anneye odaklanacağı anlamına gelmektedir. Bakıcı annenin hissettirdiği kadar güçlü duyguları bir parça sabun ya da havlu uyandırmayacaktır ve bu nedenle bunlara odaklanmayacaktır. Çocuk sadece önemli olan şeye odaklanmayı ve önemsiz olan şeyleri görmezden gelmeyi ya da unutmayı öğrenecektir. Bu çocuğun okulda öğretmenin söylediklerine odaklanabilecek ve diğer çocuklardan gelen sesleri önemsemeyecek anlamına gelmektedir. Daha sonraları çocuk bir metindeki en önemli bölümleri ya da bir matematik sorusunun cevabını hızlıca bulabilecek ve önemsiz olan tüm diğer durumları ve kelimeleri önemsemeyecektir. Bakıcı anne/çocuk iletişiminin çocukta birçok pozitif duygu uyandırması nedeniyle çocuk bakıcı anneyi tanır hale gelecek ve o tekrar görünür olduğunda ona daha çok tepki verecektir. Bu bakıcı annenin aynı elbiseye ya da aynı ses tonuna sahip olmasıyla alakalı değildir ancak bakıcı anneyle çocuk arasında iletişim gerçekleştiği zamanlardaki güçlü duyguların aynı olmasından dolayıdır. Bebeğin sürekli olarak bakıcı anneyle iletişim ve diyalog içerisinde olmasından dolayı, bebek giderek bir ben, sen ve onlar olduğunu ve birbirimizle nasıl iletişimde olduğumuzu anlamaya başlar. Bebek uzun sureli motivasyonu hissetmeyi öğrenir çünkü bakıcı anne ona çoğunlukla pozitif ve meraklı bir ruhla yaklaşır ve bebeğin yaptığı her şeyde ona karşı pozitif duygular besler. Bu bebeğin de ilerleyen yaşamında karşılaştığı herkese ve her şeye karşı pozitif bir şekilde yaklaşmasını sağlar. Ayrıca bakıcı anne bebeğin ağrısı olduğu durumlarda onun sinirlenmesini önleyerek rahatlatır ve çocuğun gözünde biraz zor ya da tehlike olan şeyleri yapmasında onu destekler. Bu sayede, bebek genel bir motivasyon ve hayal kırıklığı toleransı geliştirir. Çocuk okula başladığında okula karşı pozitiftir ve yeni ve zor görevlere karşı pozitif ve istekli bir tavır sergiler. Ayrıca çocuk öğrenmek için daha yüksek bir hayal kırıklığına dayanabilir. |
||
10 dakikalık grup tartışması
|
||
|